Konu: Ey Aşk! Haydi getir şahadetimi! Çarş. Ocak 07, 2009 3:30 pm
Ey Aşk! Haydi getir şahadetimi!
Pusup kalıyorum sustuğun yerde. Sesini katık ediyorum soframda ki ekmeğime, Büyük lokma yemişim meğer! Su bile kar etmiyor artık boğazımda ki düğümlere.
Ey aşk! Boğuluyorum!
'Her kiminleyse' diyorum! Dediğim yerde kalakalıyorum... 'Böyle olmalıydı' diyorum... Demeye varmadan adında takılıyorum! Hayata sunabileceğim neyim vardı yokluğundan başka? Ne kaldı bize 'biz'den arta? Şiirler, şarkılar, sayfa sayfa sözler kalan/dı aşk'a. Kalansız Gidiyorum!
Oku Aşk! yazıyorum!
Her geçen gün namluya bir gülüşümü sürüyorsun, Ve tetiğe elin titremeden nasılda basıyorsun. Sessizliğin öyle çok ki sende, Hiçbir çığlığımı dahi duymuyorsun... Oysa öldürdüğünü sandığın benden daha çok, Canımda can saydığım 'sen'i öldürüyorsun.
Ne yazık! Bilmiyorsun!
Neden hep yüreğini köşe bucak kaçırdın benden? Neden kendini hep kendine saklıyorsun? nerede bulunacaksın birgün, nerede bulmayı umuyordun kendini? Kendine ne kadar kalacaksın? kendinde nereye kadar kalacaksın? Hadi Tut! Tut! demedim mi ellerimi. Uzanmadım mı yol boyu yüreğine? Kimdi bırakan bu aşk'ın elini. Sen kaçtıkça büyüdüğünü zannediyorsun! Yanılıyorsun dev adam!
Ne de çok yanılıyorsun!
Hangi hiçliğin eteğine asıldın ki böylesi saklıyor bu şehir seni. Ama bil! aranmıyorsun bile! ki sen; arandıkça bulunan, Bulundukça kaybolan, Kaybolurken, her duvarda izini bırakan, Bir duvar gibi susmayı başarbilen tek insan! Her gidişte bir dönüşünü unutan değil miydin? Ki ben sana Aşk! dememiş miydim? Ne de çabuk unutansın!
Ne iyi Biliyorum!
Gitmelere meyilli gelişleri süsleyen sözlerden geçtim! Aşk dediğin şerbetten Eyvallah/ eyvah/larla içtim. Gülü severken dikenini koparmamayıda bildim elbet! Lakin her aşkın elinden tutulmuyormuş,
Bilemedim!
Kusursuz kusurlarını, 'sus' diyerek kapattım! Kapattıkça kendi 'sus'larımın yüzüne bakamadım! Adına kıble/m dediğim gözlerine sürerken ellerimi, Yanlış ibadetmiş benimkisi. Gözlerini gözlerime kapadığında anladım. Ne zaman ki gözlerimi yokluğuna açtım, İşte o zaman,
Ağladım!
Sus aşk! Anlamıyorsun!
Parantez içi vurgulamalarla dolu yüreğim Sana bahaneler bulmakta üstüme yok belli ki.. Virgül yollarını bitireli çok oldu Nokta koymakta beceriksiz bir türkçe benimkisi Lisanı sen olan, En çok sensizlikle konuşan, Susarken anlatmayı başarabilen tek figan... ve bülbül misali gülle konuştuğunu sanan.
Ey Aşk! Haydi getir şahadetimi! Yar'e armağanım olsun bir hayatın son cümlesi!