islammektebi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

islammektebi

islami paylaşım platformu
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
İslamMektebi Son Konular
Konu Yazan GöndermeTarihi
C.tesi Ara. 17, 2016 12:19 pm
C.tesi Ara. 17, 2016 12:18 pm
C.tesi Ara. 17, 2016 12:17 pm
C.tesi Ara. 17, 2016 12:14 pm
Salı Mart 25, 2014 9:20 pm
Salı Mart 25, 2014 9:18 pm
Salı Mart 25, 2014 9:08 pm
C.tesi Ara. 28, 2013 7:58 am
Salı Ara. 17, 2013 12:28 am
Salı Ara. 17, 2013 12:25 am

Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
tahir
Üye
Üye
tahir
Erkek
Yaş : 33
Kayıt tarihi : 14/04/09
Mesaj Sayısı : 2
Nerden : Antalya
İş/Hobiler :
Lakap :

Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri Vide
MesajKonu: Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri Icon_minitimeSalı Nis. 14, 2009 10:27 pm

KLASİK DURUŞ

Hayatımda çamur atmadım asla!
Yaşadığım toplumun bir ferdine
Zâlimlere alkış tutmadım asla!
Ortak oldum mazlumların derdine
Özümden yanmakta kusur etmedim
***
Tezâhür edince olgunluk şekli
Küçükleri koydum kendi yerime
Farklı pencereden baktım sürekli
Nezâket gereği büyüklerime
İhtiram sunmakta kusur etmedim
***
“Seçkin”lerin semiz katırı için
Sürmedim eşeği kurdun önüne
Geleceğin basit hatırı için
Gitmedim geçmişi inkâr yönüne
Ceddimi anmakta kusur etmedim
***
Gözden, gösterişten kaçtığım hâlde
Çektim üzerime olanca hıncı
Yükselişe kanat açtığım hâlde
Yükseklerde gördüm alçak basıncı
Engine konmakta kusur etmedim
***
Meylim vardır cömertlerin safına
Cimrilerdir esas nefret duyduğum
Hırsla, azgın nefsin tam hilâfına
Kanaat aşıdır yiyip doyduğum
Çok şükür kanmakta kusur etmedim
***
Alnım ak, başım dik Hakkın katında
Böyle girmek istiyorum mezara
Despotların devr-i saltanatında
Sezar’ın hakkını verdim Sezar’a
Asil davranmakta kusur etmedim


Ahmet Süreyya DURNA



BİRLİK YOLUNDA

Sarp yokuşlarda değil, düzde birlik olalım
Senet kabul ederek, sözde birlik olalım
Kabukla oyalanmak, en büyük yanılgıdır
Geliniz hep beraber “öz”de birlik olalım

Ahmet Süreyya DURNA


ÜLKEMİN ÇOCUKLARINA

Haydi güzel çocukları ülkemin!
Hak yolunda birlik olmamız gerek
Can feda olası cennet vatanı
Canımızdan aziz bilmemiz gerek
Haydi güzel çocukları ülkemin!
***
Paydos kötülüğe, hasede, kine
Sevgide zirveye çıkalım yine
Sarılarak bir Allah’ın ipine
Doğrulukta karar kılmamız gerek
Haydi güzel çocukları ülkemin!
***
Kavgalar, kıtaller bitsin bizimle
Ve tarih iftihar etsin bizimle
İnsanlık uğrunda sonsuz azimle
Ferhat gibi dağı delmemiz gerek
Haydi güzel çocukları ülkemin!
***
İtaat esastır anne babaya
Duaları bedel bin bir çabaya
Karışsın şarkımız “bâd-i sabâ”ya

Ufuklara muştu salmamız gerek
Haydi güzel çocukları ülkemin!
***
Büyük rehberimiz; Peygamberimiz
Makamıdır müracaat yerimiz
Sakın daralmasın “aşk” çemberimiz
İlâhî sevdaya yelmemiz gerek
Haydi güzel çocukları ülkemin!
***
Fert, aile, zümre, çevre, cemiyet
Kaynaşırsa işte budur hamiyet
Güzel hasletlerin tümüne niyet
Ederek ayakta kalmamız gerek
Haydi güzel çocukları ülkemin!
***
Kimliğimiz, millî kültür yapımız
Kıtalardan daha geniş çapımız
Müspet ilimlere açık kapımız
Faydalı her şeyi almamız gerek
Haydi güzel çocukları ülkemin!
***
İslâm, kardeşlik ve barış demektir
Hayırda, hizmette yarış demektir
Mânâ menziline varış demektir
Zorun üstesinden gelmemiz gerek
Haydi güzel çocukları ülkemin!
***
Biz “Ulu Çınar”ın kökü, dalıyız
Dostluk sofrasının oğul balıyız
İç içe beraber yaşamalıyız
Bu ortak paydayı bulmamız gerek
Haydi güzel çocukları ülkemin!

Ahmet Süreyya DURNA



VASİYETİMDİR

Ahmaklardan akıl alma Mehmet’im
Elin davulunu çalma Mehmet’im
Atılgan yürekli adam ol, adam
Bostan korkuluğu olma Mehmet’im



Ahmet Süreyya DURNA


ZİRVEDEN ZEMİNE

Bir zamanlar;
Kavimler kapısı Anadolu’nun,
Şahsında Edirne bendim, Kars bendim!
Şimdiyse kendinden utanır, kendim...

Bir zamanlar;
Aşınmaz, aşılmaz ve dokunulmaz,
Mânâdaki mazruf bendim, hars bendim!
Şimdiyse gör! çamurlara belendim...

Bir zamanlar;
Millî duyguların merkez üssünde,
Yenilmeyen öfke bendim, hırs bendim!
Şimdiyse boşaldı barajım, bendim...

Bir zamanlar;
Şekil veren inatçıl has çeliğe,
Pazu bendim, çekiç bendim, örs bendim!
Şimdiyse özümden ben örselendim...

Bir zamanlar;
Cesâretin, çevikliğin simgesi,
Hiç kuşkusuz aslan bendim, pars bendim!
Şimdiyse korkudan kenara sindim...

Bir zamanlar;
Teknik sanat dallarında dünyada,
Usta bendim, çırak bendim, kurs bendim!
Şimdiyse tam körelmede bilendim...

Bir zamanlar;
Güneşi yakından tâkibe alan,
Uzaydaki Venüs bendim, Mars bendim!
Şimdiyse zirveden aşağı indim...

Bir zamanlar;
İlim irfan mevzûbahis olunca,
Bu kulvarda ekol bendim, ders bendim!
Şimdiyse zır cahillikten elendim...

Bir zamanlar;
Kıyama kalkarken kortej kıtası,
Beynelmilel majör bendim, fors bendim!
Şimdiyse cins attan, eşeğe bindim...

Ahmet Süreyya DURNA



HER ŞEY ASLI GİBİDİR

Mümkün değil su yokuşa akacak sanmayın
Gün gelir balık kavağa çıkacak sanmayın
Dağlar yerinden oynar deseler bir ihtimal
Fakat huylu huyunu bırakacak sanmayın


Ahmet Süreyya DURNA


GEÇMİŞİN İZLERİ

Ataerkil aileydik eskiden
Gâyemiz horantaca birlik idi
Ayrılık gayrılık değildi bize göre
Çünkü bizi biz eden;
Düzen ve doyumsuz dirlik idi
Mütemadiyen

Tek diz otururduk yer sofrasına
Aynı kaptan yer içerdik böylece
En üst başta dedem
En alt başta biz
Kaşık daldırırdık çorba tasına
Hepimiz

Aştan sonra iş taksimi başlardı
Ve herkes yönünü işine çevirirdi
Akşam eve dönende;
Babam dedeme günlük tekmil verirdi
Kaide kural vardı, hoş saygı vardı
Mezkûr dönemde

Ya gün görmüş ninem!
Kaç kez iner çıkardı taş merdivenlerden
Bakmazdı asırlık yaşına, gövdesine
Vücuduna kramp girerdi birden
Ne doktor bilirdi ne em
Adı: Gülsenem

Un elerdi anam, hamur yoğururdu
El sürmezdi nîmete besmelesiz
Tandır yakıp ekmek ederken,
Aslan kesilirdi yelesiz
Yorgunluktan dili damağı kururdu
Bağ bostan derken

Kimse şikâyetçi olmazdı hâlinden
Hattâ iki rekât şükür namazı kılmak
Yaşam borcuydu
İnançta her şeyin üstündeydi hak
Korkulurdu günahtan, kul vebâlinden
Mutlak

Evin en büyük çocuğu ben olduğumdan
Bana emanet edilirdi kardeşlerim
Avuturdum onları bahçe damında
Bu huzur ortamında;
Berraktı düşüncelerim, “ak”tı düşlerim
Yaz eyyamında

Ahmet Süreyya DURNA


AMENNA

Renklerin rengi yalandır, aslında tüm renkler hâkî
Vizyonda görünenlerin hepsi boş, hepsi âfakî
Âlemde cümle ne varsa ibret-i âlem içindir
En sonunda her şey fâni, ancak yüce Allah bâkî

Ahmet Süreyya DURNA


EKSANTRİK HÂL

Ne hikmettir bizim Keyfo ağanın,
İti ile atı yer değiştirdi.
Dengesi bozuldu tümden doğanın,
Doğu ile batı yer değiştirdi.
***
Zaman; tuhaf, kalleş, esrik bir zaman,
Dünün korkakları bugün kahraman.
Her şey tepetaklak, her şey toz duman,
Zemin ile çatı yer değiştirdi.
***
Balıklar toprağın karnını deşti,
Güvercinler lâşeleri üleşti.
Su granitleşti, taş mâyileşti,
Cıvık ile katı yer değiştirdi.
***
Ayranlar kabarıp sütler taşınca,
Zıddı oldu iş haddini aşınca.
Hasanlarla, Hanslar kucaklaşınca,
Lili ile Satı yer değiştirdi.
***
Bilinmez nicedir akıl firarda,
Muhakeme beyin gücü zararda.
İltimas var kanaatte kararda,
İyi ile kötü yer değiştirdi.

Ahmet Süreyya DURNA


FELÂKET DUASI

Belâlar neden eksilmez, vira artar Allah’ım
Dibi delik şu terâzi, nasıl tartar Allah’ım?
Bıktık gayrı kurtarıcı rolündeki kurtlardan
Bizi bu “Kurtarıcılardan” sen kurtar Allah’ım!

Ahmet Süreyya DURNA


PARADİGMALAR

Teslimiyet:
İftiraya uğrayan idamlık bir kişinin,
Sehpada sallanırken, cellada gülmesidir!

Kemâlat:
İçtimaî hayatta yer alan her kişinin,
Otururken, kalkarken haddini bilmesidir!

Cesaret:
İradesi, vicdanı kayıtsız hür kişinin,
Ucûbe yasakları tümüyle delmesidir!

Feragat:
Aşkı, samimiyeti, imanı gür kişinin;
Nefsinden sıyrılarak, ölmeden ölmesidir!

Kanaat:
Sahavetle, sofrası kurulu er kişinin,
Kıtlıkta ekmeğini muadil bölmesidir!

Zerâfet:
Tek helâlini gören, harama kör kişinin,
Şehevî arzuları kalbinden silmesidir!

Garabet:
Ömrünü tamamlamış tamahkâr pîr kişinin,
Ahireti unutup, dünyaya yelmesidir!

Ahmet Süreyya DURNA



AKIL ÖTESİ

Bazen acı acı güldürür beni,
Çeyrek aklın tüm akılı bölmesi.
Ur olur içimde öldürür beni,
Namussuzun namusluya gülmesi.

Ahmet Süreyya DURNA



DENİZLERİN SIRRI

Engin denizlerin mavi suları
Dalgalanır öfke ile köpürür
İçte berraklığın saf duyguları
Dıştaki pisliği siler süpürür
Engin denizlerin mavi suları

Hıçkırır dört mevsim durduğu yerde
Alem-i sükûnu bir hicran bürür
Vecde gelir inler vakt-i seherde
Koynunda hu! çeken Yunuslar görür
Engin denizlerin mavi suları

Ah! “Minel Aşk” ile kaynar derinden
Sevda ikliminde sonsuza yürür
Cezbeye kapılır oynar yerinden
Çarpar kıyılara bağrını sürür
Engin denizlerin mavi suları


Ahmet Süreyya DURNA


TILSIM

Cehennemi söndürecek güçtedir,
Allah için akıtılan gözyaşı.
Zâlimleri sindirecek güçtedir,
Mazlumların şol kararlı savaşı!

Ahmet Süreyya DURNA


SONA DOĞRU

Ömrümüzü yedi yıllar
Sabah derken akşam derken
Yaklaştı menzile yollar
Sabah derken akşam derken
***
Ufkumuzu sardı duman
Kararmaktadır âsuman
Gölge gibi geçti zaman
Sabah derken akşam derken
***
Kâh durulduk kâh bulandık
Boşlukta boşa dolandık
İşin aslı oyalandık
Sabah derken akşam derken
***
Yorgun düştü devran atı
Bitti yarış saltanatı
Bir gün çökecek bu çatı
Sabah derken akşam derken
***
Akılsız baş neye yarar?
Dünyalık sermâye arar
Eyvah! gene ettik zarar
Sabah derken akşam derken
***
Yaşayanlar ölecektir
Ölüm ki şaşmaz gerçektir
Sıra bize gelecektir
Sabah derken akşam derken

Ahmet Süreyya DURNA



ACI SON

Gül gibi solmakta hayatın rengi,
Düşüyor ömürden her gün bir yaprak.
Ölümle bitiyor yaşama cengi,
Bir mıknatıs gibi çekiyor toprak...


Ahmet Süreyya DURNA


Kaynak: Şiirler, Şairin "Şafak Taarruzu" adlı kitabından alınmıştır.
tahir Kullanıcısının İmzası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
islammektebi :: İslam Mektebi Dinlenme Tesisleri :: Edebiyat :: Şiirler -
Forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar