Konu: Hz.Ömer-ül Faruk Ptsi Mayıs 04, 2009 4:22 pm
Ömer, Resulullaha ikinci halifedir, Dokuzuncu göbekten onun nesebindendir. Müslüman olunca o, gizlenip kalamadı, Kâ’beye gitmek için yerinde duramadı.
Müslümanlar kırk kişi olmuştu onun ile, Hazret-i Ömer önde, geldiler hep Kâ’beye. İleriye atıldı, o heybetli kahraman, Müşriklere yaklaşıp şöyle okudu meydan.
(Heyy, beni bilen bilir, bilmeyen varsa bilsin! Hattâboğlu Ömer’im, çıldıran beri gelsin! Varsa karısını dul bırakmayı isteyen, Çocuğunu da yetim, durmadan gelsin hemen!)
Dayısı Ebu Cehil, orada donup kaldı, Toplanan kalabalık şaşkınlıkla dağıldı. Heybeti müşriklere korku dehşet saçardı, Şeytan yolda rastlasa ondan hemen kaçardı.
Hicretler gizli iken onun ki açık oldu, Onu gören düşmanın kalbine korku doldu. Açıktı basireti, hakkı iyi bilirdi, İctihadı Kur’âna hep muvâfık gelirdi.
Alçak gönüllü idi, pek çoktu adaleti, İnsanlara acırdı, pek çoktu merhameti. Özü sözü doğruydu, bu yüzden Faruk dendi, Edildi büyük ihsan, Cennetle müjdelendi.
Şeref üstüne şeref, nimete kondu Ömer, Sultanlar sultanına olmuştu kayınpeder. Hazret-i Ali’nin de, olmuş idi damadı, İslam’a hizmet için usanıp yorulmadı.
Ömerle Cenab-ı Hak, ziynet verdi İslam’a, Onun kılıcı ile, din yayıldı cihana. O, İslam’ın sesini her tarafa duyurdu, Onun için Resulü ekrem şöyle buyurdu:
(Benden sonra peygamber gelmiş olsaydı eğer, Hattabın oğlu Ömer, olur idi Peygamber.) Hak nuruyla bakardı, keskindi firaseti, Çoktu güzel hasleti, sayılmaz fazileti.