ALLAH Resûlü sallALLAHu aleyhi ve sellem buyurdu: "Kişi, ALLAH katında, Kurban bayramında kurban kesmekten daha sevimli bir amel işlememiştir. Zira, o kurban, Kıyamet gününde, boynuzları, kılları, tırnakları ile gelecektir. Kurbandan akan kanın damlası yere düşmeden, ALLAH katındaki bir mekana düşer. Gönülleriniz, kurban kesmeniz sebebiyle hoş olsun." Aişe radıyALLAHu anha. Tirmizî.
Cundub b. Sufyan (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: Kurban bayramı günü Hz. Peygamber (a.s.) ile beraber hazır bulundum. Namazı kıldı, namazı bitirip de selam verince, namaz bitmeden önce kesilmiş olan bazı kurban etleri ile karşılaştı. Bunun üzerine: "Kim namazdan önce kurbanını kestiyse onun yerine bir kurban daha kessin. Kim kesmemiş ise besmele ile kessin" buyurdu. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3621
Berâe (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: Dayım Ebu Bürde kurbanını namazdan evvel kesti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.): "Senin bu koyunun yalnız et içindir" buyurdu. Ebu Burde: "Ey ALLAH'ın Resulü! Bende bir keçi oğlağı var" dedi. Hz. Peygamber: "Onu kurban et. Fakat senden başkasına yaramaz" buyurdu. Sonra da şunları ilâve etti: "Her kim namazdan evvel keserse ancak kendi nefsi için kesmiş olur. Her kim namazdan sonra keserse kurbanı tamam olmuş ve müslümanların sünnetine uymuş olur." Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3624
Ukbe b. Âmir'in (r.a.) haber verdiğine göre: Hz. Peygamber (a.s.), ona sahabelere vekaleten taksim etmek üzere bir koyun sürüsü vermişti. (Ukbe de bunları taksim ettikten sonra) geriye bir oğlak kalmıştı. Ukbe bunu Hz. Peygamber'e söylediğinde: "Onu da sen (Ravi Kuteybe arkadaşlarına dağıtmak üzere) kurban et buyurmuştur. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3633
Enes (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (a.s.) aklı karalı alaca ve boynuzlu iki koç kurban etti ve bunları kendi eliyle kesti. Keserken de ayağını onların yanlarına basıp besmele çekti ve tekbir getirdi. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3635
Ebu Ubeyd (r.a.) şöyle anlatmaktadır: Bayramda Ali b. Ebu Talip ile beraber bulundum. Ali hutbeden önce namazı kıldırdı ve hutbede: "Hz. Peygamber (a.s.) kurbanlarımızın etlerini (bekleterek) üç geceden sonra yemeyi bize yasakladı" dedi. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3639
Ebu Hureyre (r.a.) şöyle anlatmaktadır: Hz. Peygamber (a.s.): "İslâm'da fera ve atira yoktur" buyurdu. Ravi İbn Rafi' kendi rivayetinde: Fera, hayvanın ilk doğurduğu yavrularıdır. (Cahiliyede müşrikler bu ilk yavruları putlarına) kurban ederlerdi, izahını ilâve etmiştir. Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3652
ALLAH Resûlü sallALLAHu aleyhi ve sellem buyurdu: "Her çocuk akîka kurbanına karşı rehindir, yedinci gün onun için o kurban kesilir ve başı tıraş edilip, ismi konur." Semûre radıyALLAHu anh. Tirmizî.
ALLAH Resûlü sallALLAHu aleyhi ve sellem buyurdu: "Bebek için yedi şeyi yapmak sünnettir: Yedinci günü adı konur, sünnet edilir ondan bunun sıkıntısı giderilir, kulağı delinir, namına kurban kesilir, başına kurbanının kanı sürülür, saçının ağırlığınca altın ya da gümüş sadaka verilir." İbn Abbas radıyALLAHu anh. Taberânî.
alıntı
islamasevdali
Prenses Mod
Yaş :
30
Kayıt tarihi :
29/11/08
Mesaj Sayısı :
602
Nerden :
Malatya
İş/Hobiler :
Öğrencilik=)Kitap okumak,ders çalışmak,müzik dinlemek,gezmek vs.