Prof. Dr. Hayrettin Karaman, bu ayetleri yorumlarken şöyle der: “Bu ayetler nâzil olunca Müslüman kadınlar, bulundukları yerden ayrılmadan, etekliklerinin uygun yerlerini yırtarak başörtülerini bununla bağlamışlar ve bundan sonra hiç aksatmadan bu emri yerine getirmişler, Hz. Peygamber (s.a.) de bu âyetin uygulanmasını titizlikle takip etmiştir. Bütün bu karîne, delil ve işaretler, konumuz olan örtünme emrinin bağlayıcı olduğunu kesin olarak ortaya koymaktadır. Bu emir âdete de bağlı değildir; çünkü o zaman cârî olan âdeti olduğu gibi bırakmak için değil, değiştirmek ve ıslâh etmek için gelmiştir, başörtülerini omuzlarından arkaya atarak boyun ve göğüslerini açıkta bırakan cahiliye kadınlarına yeni bir örtünme şekli öğretmiş, İslâmî örtüyü tarif etmiştir.”
Hz. Aişe validemiz, Nûr Sûresi’nin yukarıda meali verilen ayeti indiğinde, bu ayete uyarak, vahyin emirlerine büyük bir sadakatle bağlanan Medine’li Ensar hanımları takdirle övmüştür. Hadis kitaplarının Libas ve Ensar kadınların fazileti bölümlerinde Hz. Aişe validemizin ağzından bu ayetin emrine uyma şöyle anlatılır: “Vallahi ben Allah’ın kitabını tasdik, O’nun indirdiğine iman açısından Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nûr Sûresi’nin örtünme ayeti gelince, erkekleri kendilerine varıp Allah’ın indirdiği ayetleri okumaya başladılar. Hanımların hepsi Allah’ın emrine uyarak, yünden ve pamuktan yapılmış örtülerine büründüler, Rasulullah’ın arkasında sabah namazı kılmaya geldiler.”
Kur’anı Kerim’in Ahzâb Sûresi’nde Müslüman kadınların tesettürlerini emreden ilgili ayetin ise yine mealen anlamı şöyledir: “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” [33:59]
Ünlü Muhaddislerden Ebu Dâvud Libas bahsinde, Hz. Aişe validemizin kardeşi (ablası) olan Esma Binti Ebu Bekir ile ilgili hadisi şöyle rivayet eder: Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Esmâ Bintu Ebi Bekr radıyallahu anhümâ, üzerinde ince bir elbise olduğu halde Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın huzuruna girmişti. Aleyhissalâtu vesselâm, ondan yönünü ters istikamete çevirdi ve: “Ey Esmâ! Kadın hayız yaşına girdi mi ondan sadece şunun ve şunun dışında hiçbir yerinin görünmesi câiz değildir!” dedi ve yüzü ile ellerine işaret etti.”
Halada tesettürün farz olmadığını düşünerek islama uygun giyinmeyen kardeşlerimizi Allah'a havale ediyoruz..